Articles for category: Dünya Gündemi

Rusya: ABD’nin Karadeniz’deki İHA uçuşlarında artış var, karşılık vereceğiz

Rusya: ABD'nin Karadeniz'deki İHA uçuşlarında artış var, karşılık vereceğiz

ABD'nin Karadeniz üzerindeki insansız hava aracı (İHA) uçuşlarında artış gözlemlediğini açıklayan Rusya, bunun NATO ile doğrudan çatışma riski taşıdığını belirtti ve karşılık vermeyi planladığını bildirdi.

Rusya, ABD'nin Karadeniz üzerindeki insansız hava aracı uçuşlarında bir artış gözlemlediğini duyurdu.

NATO ile "doğrudan karşı karşıya gelme" uyarısında bulunan Moskova hükümeti, bu duruma karşılık vermeyi planladığını bildirdi. Rusya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Savunma Bakanı Andrey Belousov'un orduya ABD insansız hava araçlarının artan faaliyetlerini ele almak için "provokasyonlara karşı operasyonel bir yanıt için önlem önerileri sunma" talimatı verdiği belirtildi.

Bakanlık, bu tür faaliyetlerin Rus uçaklarının karıştığı olay riskini arttırdığını ve Rusya ile NATO arasında doğrudan çatışmaya neden olabileceğini ifade etti.

Öte yandan ABD Büyükelçi Yardımcısı Robert Wood, ABD'nin bugün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Kuzey Kore'ye yönelik silah ambargosunu ihlal ettiği gerekçesiyle Rusya ile karşı karşıya geleceğini ve Moskova ile Pyongyang arasında artan ilişkiler konusunda Çin'in görüşünü almaya çalışacağını söyledi. 15 üyeli konseyin toplantısı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen hafta Pyongyang'a giderek Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile silahlı saldırıya uğramaları halinde askeri yardım sağlamayı kabul ettikleri bir anlaşma imzalamasının ardından gerçekleşiyor.

Alzheimer hastalığının sinyali konuşma şeklinizde gizli olabilir

Alzheimer hastalığının sinyali konuşma şeklinizde gizli olabilir

Alzheimer hastalığına neyin sebep olduğu hala tam olarak bilinmezken, yeni bir araştırmaya göre konuşma şekliniz gelecekti Alzheimer'ın habercisi olabilir.

Alzheimer hastalığına neyin sebep olduğunu hâlâ tam olarak bilmiyoruz , ancak etkilerinin nasıl göründüğünü biliyoruz.

Erken belirtilerini tespit etme konusunda daha fazla araştırma yapan bilim insaları yeni bir araştırma ortaya koydu.

Boston Üniversitesi'nden bilim insanları, hafif bilişsel bozukluğu (MCI) olanların konuşma kalıplarını analiz eden yeni bir AI (yapay zeka) algoritması geliştirdi.

Bu algoritmanın, altı yıl içinde MCI'dan Alzheimer'a ilerlemeyi yüzde 78,5'lik bir doğrulukla öngörebildiği açıklandı. 

Araştırma kapsamında binden fazla bireyin ses kayıtları kullanılarak bilişsel bozukluğun doğru bir şekilde tespit edilmesi için bir model oluşturuldu. Yeni algoritma, 63-97 yaş arası 166 MCI'lı bireyin yazıya dönüştürülmüş ses kayıtları üzerinde eğitildi.  Eğitildikten sonra algoritma, daha önce işlenmemiş konuşma örneklerinden Alzheimer riskini tahmin etmek için tersine uygulandı. Yaş ve cinsiyet gibi diğer önemli faktörler de son tahmin puanını oluşturmak için kullanıldı. Algoritmanın çıkardığı sonuç, bir kişinin MCI'dan Alzheimer hastalığına geçiş olasılığını gösteren bir skor olarak düşünülebilir. Uzmanlar bu teknolojinin Alzheimer hastalığının erken tespiti ve müdahalede bulunulması konusunda potansiyel olarak büyük önem taşıdığını belirtti. Çünkü risk altındaki bireylerin erken tanı, hastaların tedavi imkanlarından erken yararlanmasına yardımcı olabilir.

Aşırı işlenmiş gıdalara uyarı yazıları önerisi

Aşırı işlenmiş gıdalara uyarı yazıları önerisi

Aşırı işlenmiş gıdalarla ilgili yeni bir uyarı geldi. Uyarıyı yapan kişi, bu terimi ilk kez bulan bilim insanı Brezilyalı profesör, Carlos Monteiro. Monteiro,aşırı işlenmiş gıdaların paketlerine sigara paketlerinde olduğu gibi uyarılar yazılması gerektiğini söyledi.

"Aşırı işlenmiş gıdalar" terimini ilk bulan bilim insanı Brezilyalı profesör Carlos Monteiro uluslararası obezite kongresi öncesinde dikkat çeken uyarılarda bulundu. Monteiro, dünyada aşırı işlenmiş gıdaların tüketiminin giderek arttığını belirterek. "tüm dünyada aşırı işlenmiş gıdalar, daha sağlıklı ve az işlenmiş gıdaların yerini alıyor. bu gıdalar obezite ve diyabet gibi beslenmeye bağlı kronik hastalıkları tetikliyor" dedi. Brezilyalı biliminsanı, aşırı işlenmiş gıdaların tüketimini azaltmak için tütün kullanımına karşı yürütülen kampanyalara benzer çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi. Carlos Monteiro, aşırı işlenmiş gıdaların paketlerine de sigara paketlerinde olduğu gibi uyarılar yazılması gerektiğini söyledi. 

REKLAMLAR YASAKLANMALI Monteiro aşırı işlenmiş gıdaların reklamlarının da yasaklanması ve okullarda  da satışının engellenmesi gerektiğini belirtti.  Brezilyalı profesör, aşırı işlenmiş gıdalara yüksek vergiler konulmasını da talep ediyor. Bu vergilerden elde edilecek gelirin taze gıdaların üretiminde kullanılmasını öneriyor. Monteiro, aşırı işlenmiş gıdaları üreten firmaların agresif pazarlama strajetileri yürüten çok uluslu şirketler olduğuna dikkat çekiyor. Bu firmaların aşırı işlenmiş gıdalarla ilgili düzenlemelere karşı lobi faaliyetleri yürüttüğünün de altını çiziyor. Aşırı işlenmiş gıda terimi 15 yıl önce tarihte Monteiro ve ekibince kullanılmıştı. Şubat ayında aşırı işlenmiş gıdalarla ilgili bugüne kadar yapılan en kapsamlı araştırmada bu gıdaların kalp hastalıkları, kanser ve diyabet riskini arttırdığı sonucuna ulaşılmıştı. Bu gıdaların ruh sağlığını da olumsuz etkilediği ve erken ölümlere yol açtığı uyarısı yapılmıştı.

İsveç Güvenlik Servisi: Terör tehdit seviyesi değişmedi

İsveç Güvenlik Servisi: Terör tehdit seviyesi değişmedi

İsveç Güvenlik Servisi,ülkenin artık şiddet yanlısı aşırılıkçıların propagandası için aynı odak noktasında olmadığını ancak terörör tehdit seviyesinin dörtte kalmaya devam ettiğini bildirdi.

İsveç güvenlik polisi, ülkedeki terör durumuna ilişkin açıklama yaptı.

Bugün yapılan açıklamada, İskandinav ülkesinin artık şiddet yanlısı aşırılıkçıların propagandası için aynı odak noktasında olmadığı belirtildi.

Açıklamada, terörörizm tehdit seviyesi değerlendirmesinin beş puanlık bir ölçekte dörtte kalmaya devam ettiğini söyledi.

İsveç Güvenlik Servisi'nden yapılan açıklamada "İsveç'teki güvenlik durumu ciddiyetini koruyor ve son zamanlarda İsveç'in Ukrayna'ya verdiği askeri desteğe yönelik tehdidin arttığı düşünülüyor" denildi.

İsveç Güvenlik Servisi (SAPO) ülkedeki Kur'an-ı Kerim yakma eylemleri sonrası ülkedeki terör tehdidini 3'ten 4'e yükseltmişti.

ABD, iki hafta kadar önce İsveç merkezli neo-Nazi grubu İskandinav Direniş Hareketi'ni (Nordic Resistance Movement, NRM) "Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist" listesine eklemişti.

Norveç, Danimarka, İzlanda ve Finlandiya'da da temscilikleri bulunan NRM'nin bu listeye alınması ile örgütün ABD'deki tüm varlıklarının dondurulacağı ve ABD mali sistemini kullanmalarının engelleneceği belirtilmişti.

Belarus, sınırda bilgi topladığı öne sürülen Ukrayna İHA’sını düşürdü

Belarus, sınırda bilgi topladığı öne sürülen Ukrayna İHA'sını düşürdü

Belarus, sınırdan bilgi toplamak üzere Ukrayna'dan yasadışı şekilde sınırı geçerek gelen bir insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü açıkladı. Belarus sınır servisi, bu olayın ardından güvenliği artırmak için yeni önlemler aldığını bildirdi.

Belarus sınır servisinden yapılan açıklamada, yaşanan bir güvenlik olayının ardından Belarus'un Ukrayna sınırını daha da güçlendirmek için önlemler aldığı belirtildi. Sınır servisi, personelinin çarşamba günü Belarus sınır altyapısı hakkında bilgi toplamak üzere Ukrayna'dan yasadışı yollarla sınırı geçen bir "quadrocopter" tipi insanız hava aracını düşürdüğünü açıkladı. Sınır servisi, hafta başında da aynı bölgede gizlenmiş halde ev yapımı bomba malzemeleri bulunduğunu açıklamıştı.

Açıklamada, Ukrayna'nın Belarus sınırındaki bir bölgesinde Ukrayna yanlısı Rus savaşçılardan oluşan bir birliğin varlığından haberdar olunduğu belirtilmişti.

Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sıkı müttefiklerinden.

Rusya da bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin Karadeniz üzerindeki insansız hava aracı hareketliliğinin arttığını bildirdi.

Moskova, bu tehdide karşılık vermeyi planladığını ifade etti.

Polonya cinsel saldırıya cezayı artırdı: Rızasız gerçekleşen her türlü cinsel ilişki tecavüz sayılacak

Polonya cinsel saldırıya cezayı artırdı: Rızasız gerçekleşen her türlü cinsel ilişki tecavüz sayılacak

Polonya, "rıza olmaksızın" gerçekleşen her türlü cinsel ilişkiyi tecavüz olarak sınıflandıran yasayı kabul etti. Yasa ile tecavüz faillerine verilecek azami hapis cezası 12 yıldan 15 yıla çıkacak.

Polonya parlamentosunun alt kanadı, tecavüzün tanımını genişleten ve suçun cezasını ağırlaştıran bir yasa değişikliğini ezici bir çoğunlukla onayladı. Değişiklik, "rıza olmaksızın" gerçekleşen her türlü cinsel ilişkiyi tecavüz olarak sınıflandırıyor ve azami hapis cezasını 12 yıldan 15 yıla çıkarıyor. AFP'nin bildirdiğine göre önceki tasarıda rızadan bahsedilmiyor ve cinsel ilişkinin tecavüz sayılabilmesi için tehdit, aldatma ya da şiddet içermesi gerekiyordu. Tasarıyı sunan Sol Parti, oylamadan sonra yaptığı açıklamada "Bu tasarı ile tüm kadın ve erkeklerin cinsel özerkliğini Polonya yasalarına dahil edeceğiz" dedi. Değişiklik, Polonya parlamentosunun alt kanadında 335 milletvekili tarafından desteklenirken, 44 milletvekili karşı oy kullandı. Değişikliğin yürürlüğe girmesi için senato ve Polonya'nın muhafazakar cumhurbaşkanının yeşil ışık yakması gerekiyor. Değişikliklere aşırı sağcı Konfederasyon grubu ve çoğunluğu Katolik olan ülkede daha önce iktidarda olan sağcı Hukuk ve Adalet (PiS) partisinin bazı üyeleri karşı çıktı.

İktidardaki Sivil Koalisyon milletvekili Monika Rosa çarşamba günü parlamentoda yaptığı konuşmada, "Bu taslak çok önemli çünkü rıza olmadan yapılan seksin tecavüz olduğunu açıkça belirtiyor" demişti. Rosa, "Seks için rıza gerekir. Bu yenilikçi ya da modern bir şey değil" diye ekledi.

Biden ve Trump’ın seçim düellosu: Doping iddialarına esprili yanıt

Biden ve Trump'ın seçim düellosu: Doping iddialarına esprili yanıt

Amerika Birleşik Devletleri seçim atmosferine girdi. Başkan Joe Biden, selefi Donald Trump ile televizyonda kozlarını paylaştı. Başkanlık münazarasında en çok dikkat çeken unsurlardan biri Joe Biden'ın eleştirilen performansıydı. Münazara öncesinde doping iddialarını şakacı bir üslüpla reddeden Biden'ın anlamsız bazı sözleri, rakibi Trump'tan da tepki çekti. İşte münazaradan akıllara kazınan ayrıntılar...

Mısır’da “Ölüler Şehri” keşfedildi: 300’den fazla mezarın bulunuyor

Mısır'da

Bilim insanları Mısır'da 300'den fazla mezarın bulunduğu "Ölüler Şehri" adını verdikleri devasa bir mezarlık keşfettiler.

Arkeologlar Mısır'ın Asvan kentinde 300'den fazla mezarın bulunduğu bir keşif yaptılar. 4 bin 500 yıl önce kurulduğu belirtilen şehirin önemli bir ticaret, taş ocağı ve askeri bölge olduğu ancak burada yaşayan halkın yaşamının uzun süre bir sır olarak kaldığı aktarıldı.
Beş yıldır bölgede çalışan ekip, yakın zamanda her biri 30 ila 40 mumya içerecek şekilde 900 yıl boyunca yeniden kullanılmış 36 mezarı ortaya çıkardı. Mumyaların çoğunda hastalık belirtileri görülüyordu. Çocuklarda anemi ve yetersiz beslenme tespit edildi.
Mumyalar üzerinde yapılan araştırmalar, gömülerin yüzde 30 ila 40'ının gençlik yıllarında, yeni doğmuşken veya ergenlik çağında ölmüş olduğunu gösteriyordu. Kazıda ayrıca insanların sınıflarına göre gömüldüğü ortaya çıkarıldı.  Ekip, Asvan'ın başkomutanının mumyalanmış kalıntıları da dahil olmak üzere seçkinlerin tepenin üzerinde, orta sınıfın ise aşağıda olduğunu buldu. Milano Üniversitesi'nde arkeolog olan Patrizia Piacentini, "Bu gerçekten muhteşem bir buluntu, Mısır'da eşi benzeri yok" dedi.
Dünyanın kesintisiz olarak yaşanılan en eski şehirlerinden biri olan Asvan, Nil Nehri'nin doğu kıyısında yer almaktadır. Bugün hala ayakta olan birçok eski Mısır anıtına granit sağlayan taş ocaklarına ev sahipliği yapmış ve Romalılar, Türkler ve İngilizler için askeri bir karakol olmuştur.

Refah’ın kapanmasından bu yana ilk tıbbi tahliye

Refah'ın kapanmasından bu yana ilk tıbbi tahliye

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 7 Mayıs’ta Refah sınır kapısının kapanmasından bu yana dün ilk kez 21 hastanın tedavi edilmek üzere Gazze dışına gönderildiğini duyurdu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 7 Mayıs'tan bu yana gerçekleştirilen ilk tıbbi tahliye ile ilgili konuştu.

Ghebreyesus,  “Dün 21 hastanın Gazze dışına tahliye edilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, 7 Mayıs'ta Refah sınır kapısının kapatılmasından bu yana gerçekleşen ilk tahliye" açıklaması yaptı. 

Halen 10 binden fazla hastanın tıbbi tahliyeye ihtiyacı olduğunu belirten Ghebreyesus "Refah ve Karem Şalom da dahil olmak üzere mümkün olan tüm güzergâhlar üzerinden Mısır'a, Batı Şeria'ya, Doğu Kudüs'e ve gerektiğinde diğer ülkelere tıbbi tahliyelerin kolaylaştırılması çağrısında bulunuyoruz" dedi.  Tıbbi tahliyelerin sürdürülmesi ve sürecin güvenli, zamanında, şeffaf ve organize bir şekilde yürütülmesi çağrısında bulundıklarını söyleyen  genel direktör "Bu hastaların acilen Gazze'de alamayacakları hayat kurtarıcı özel bakıma ihtiyaçları vardır” ifadelerini kullandı. 

Yünlü Mamutlar neden yok oldu? Sebebi soy içi üreme değil

Yünlü Mamutlar neden yok oldu? Sebebi soy içi üreme değil

Araştırmacılar, yünlü mamutların neslinin yaklaşık 4 bin yıl önce "genetik olmayan" sebeplerle tükendiğini öne sürdü.

Latince adı "mammuthus primigenius" olan yünlü mamutların neslinin tükenme sebepleri araştırıldı. Araştırmada, yaklaşık 10 bin yıl önce Vrangel Adası'nda mahsur kalan ve 4 bin yıl önce de nesli tükenen yünlü mamutların yok olma sebebinin bilinenin aksine "soy içi üremeye bağlı" olmadığı belirtildi. Bilgisayar yoluyla 21 yünlü mamutun genlerini inceleyen araştırmacılar, mamutların "soy içi üremeyle çoğaldığını" belirledi. Araştırmacılardan Love Dalen, "Artık genetik nedenlerle soylarının tükendiği fikrini reddedebiliriz." ifadesini kullandı. Dalen, "Bulgular, mamutların rastgele bir olayla soyunun tükendiğini ve eğer bu olay yaşanmamış olsaydı mamutların hala hayatta olacağını gösteriyor. Bu olayın ne olduğuna ilişkin hala net bir fikrimiz yok. Ancak yok oluşun aniden gerçekleştiğini düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.