Articles for category: Dünya Gündemi

Hizbullah ile anlaşma tartışmaları: İsrail güvenlik kabinesi karıştı

Hizbullah ile anlaşma tartışmaları: İsrail güvenlik kabinesi karıştı

İsrail ile Lübnan arasında "Mavi Hat" olarak tabir edilen sınır hattında gerginlik sürüyor. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı  güvenlik kabinesinde Hizbullah'ın, güçlerinin tamamını Lübnan sınırından çektiği bir anlaşmanın "kabul edilebilir" olduğunu söylemesi tartışmalara neden oldu. Toplantıda Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, 7 Ekim saldırıları konusunda Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’ye yüklendi. Halevi ise Smotrich'in “Bize sorumluluk dersi vermeyin. 6 Ekim'de uyuyanlar biz değildik.” ifadesi üzerine “Sözünü geri al” diye bağırdı.

Haaretz gazetesine konuşan kaynaklara göre, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant dün yapılan güvenlik kabinesi toplantısında Hizbullah ile muhtemel savaş senaryolarını ve anlaşma ihtimalini ele aldı. Hizbullah ile tansiyonun düşürülmesi konusunda bir anlaşmanın şartlarını değerlendiren Gallant, Hizbullah güçlerinin sınırdan çekilmesini ihtiva edecek bir anlaşmanın "kabul edilebilir" olduğunu ifade etti.

KABİNE KARIŞTI Ancak Gallant'ın açıklamaları kabine üyeleri arasında bağrışmaları beraberinde getirdi. Kaynaklara göre, aşırı sağcı görüşleriyle bilinen Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gallant'a savaştan nasıl kaçınılabileceğini sorusunu yönelterek, Hizbullah ile bir anlaşmaya taraf olmadığı mesajı verdi.

Ben-Gvir'in çıkışına yanıt veren Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, "Savaşı kazansak dahi yine de anlaşma imzalamak zorundayız." dedi. Dermer'e cevap olarak Ben-Gvir, "Hizbullah'la bir anlaşma başka bir 7 Ekim'e yol açacak. Nazilerle anlaşma yapamazsınız. Kazandığımızda anlaşma yapacak kimse olmayacak ve bu iyi bir şey." ifadelerini kullandı. Tartışmaya müdahale eden Başbakan Binyamin Netanyahu, "Kuzeydeki sakinlerimizin evlerine dönmesine olanak sağlayan bir anlaşmaya varılabilir." şeklinde konuştu. GENELKURMAY BAŞKANI, AŞIRI SAĞCI BAKANA BAĞIRDI The Times of Israel'in haberine göre, toplantının ilerleyen saatlerinde aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, önceki toplantıda bakanların 7 Ekim saldırıları konusunda sorumluluk almaları gerektiği ifadelerini kullanan Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’ye yüklendi. Halevi, Smotrich'in “Bize sorumluluk dersi vermeyin. 6 Ekim'de uyuyanlar biz değildik.” ifadesi üzerine “Sözünü geri al.” diye bağırdı. Gallant, bakanların, ordu komutanlarına yönelik bu tür "benzeri görülmemiş saldırılarını" kabul etmeyeceğini söyledi. Smotrich ile Halevi arasındaki kavgaya taraf olmayı reddeden Netanyahu ise iki tarafın da açıklamalarının kabul edilemez olduğunu dile getirdi. MAVİ HAT'TA GERGİNLİK Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdüren İsrail, kuzey sınırında da Lübnan Hizbullah'ı ile çatışıyor. İsrail ile Lübnan arasında "Mavi Hat" olarak tabir edilen sınır hattında son haftalarda gerginlik tırmanıyor. İsrail ordusu, 18 Haziran'da Lübnan'a yönelik olası bir saldırıya ilişkin "operasyonel planı" onayladığını duyurmuştu. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da 21 Haziran'da yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın İsrail topraklarına ve vatandaşlarına yönelik saldırılarına izin verilemeyeceğini ve gerekli kararları yakında alacaklarını ifade etmişti. İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Lübnan'a gerçekleştirdiği saldırılarda şu ana kadar 351 Hizbullah mensubu öldü.

Rusya’nın esir tuttuğu 10 Ukraynalı serbest bırakıldı

Rusya'nın esir tuttuğu 10 Ukraynalı serbest bırakıldı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, takas sonucu Rus esaretindeki 10 Ukrayna vatandaşının serbest bırakıldığını bildirdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy , X hesabından yaptığı paylaşımda, "Tüm zorluklara rağmen 10 kişiyi daha Rus esaretinden kurtarmayı başardık." ifadesini kullandı. Esirlerin serbest bırakılmasında emeği geçenlere teşekkür eden Zelenskiy, tüm esirler kurtarılıncaya kadar çaba sarf edeceklerini belirtti. Rusya ile Ukrayna'nın anlaştığı takas sonucu serbest kalanların arasında Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal de bulunuyor. Celal, 2021'de Kırım'da Ruslar güvenlik güçlerince esir alınmıştı. Rus istihbaratı Akmescit yakınındaki Anğara köyünde 23 Ağustos 2021 tarihinde bir sabotaj eylemi düzenlendiğini iddia etmiş, eylemin Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Baş Müdürlüğü ile Kırım Tatar Milli Meclisince organize edildiğini ileri sürmüştü. Rus istihbaratının operasyonları sonucu KTMM Başkan Yardımcısı Celal tutuklanmıştı.

Husiler: Akdeniz ve Kızıldeniz’de biri ABD’ye ait 4 gemiyi vurduk

Husiler: Akdeniz ve Kızıldeniz'de biri ABD'ye ait 4 gemiyi vurduk

Yemen'deki İran destekli Husiler, Kızıldeniz ve Akdeniz'de biri ABD'ye ait 4 gemiyi vurduklarını duyurdu.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri yaptığı açıklamada, İsrail'in Hayfa limanına gitmekte olan Waler isimli petrol gemisini Akdeniz'de insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef aldıklarını belirtti. Söz konusu "operasyonun" Irak İslami Direnişi ile ortaklaşa gerçekleştirildiğini kaydeden Seri, geminin, "işgal altındaki Filistin limanlarına giriş yasağını" (Husilerin ilan ettiği yasak) ihlal ettiği için vurulduğunu dile getirdi. Seri, söz konusu geminin maliki şirket ya da saldırı sonucu geminin hasar alıp almadığına ilişkin açıklama yapmadı

MAERSK ŞİRKETİNE BAĞLI BİR GEMİYE DE SALDIRILDI

Seri ayrıca, Danimarka merkezli Maersk şirketine bağlı Johannes Maersk gemisine de Akdeniz'de seyir füzesiyle başarılı bir saldırı gerçekleştirdiklerini aktardı.

Husilerin sözcüsü, Maersk şirketinin, İsrail'i en çok destekleyen ve "işgal altındaki Filistin limanlarına giriş yasağını" en çok ihlal eden şirketlerden olduğu bilgisini paylaştı. Loannis isimli geminin de Kızıldeniz'de insansız deniz aracıyla tam isabet vurulduğunu kaydeden Seri, geminin maliki şirketin ismini açıklamadı. Seri, Amerikan gemisi Delonix'in ise Kızıldeniz'de balistik füzelerle vurulduğunu belirtti. ABD ve İsrail'den söz konusu saldırılara ilişkin açıklama yapılmadı.

Trump: Sorun Biden’ın yaşı değil, yetersizliği

Trump: Sorun Biden'ın yaşı değil, yetersizliği

Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Donald Trump, 5 Kasım'daki başkanlık seçimleri öncesinde rakibi Joe Biden'la yaptığı ilk canlı yayın tartışmasının ardından, "Sorun Biden'ın yaşı değil, yetersizliği." dedi.

Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Donald Trump, Virginia'da düzenlediği seçim kampanyasında konuştu. 27 Haziran'da düzenlenen canlı yayın tartışmasında "ülkeyi yok etmeye çalışan adama" karşı büyük başarı elde ettiğini savunan Trump, Biden'ın "ne yaptığını bilmediğini" söyledi. Trump, Biden'a dünyada hiç kimsenin saygı duymadığını belirterek, "Sorun Biden'ın yaşı değil, yetersizliği." değerlendirmesinde bulundu. Seçimin "güçlü ile zayıf, yeterli ile yetersiz ve barış ile savaş" arasında olduğunu ifade eden Trump, dünyanın hiç olmadığı kadar 3. Dünya Savaşı'na yaklaştığını savundu. İLK CANLI YAYIN TARTIŞMASI ELEŞTİRİLERE YOL AÇTI ABD'de, 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri için yarışan Demokrat Partili Biden ile Cumhuriyetçi rakibi Trump, ilk canlı yayın tartışmasında kozlarını paylaşmıştı. Trump, program boyunca rakibine karşı net üstünlük sağlayamasa da Biden ikinci adaylığında yaşı konusunda duyulan kaygıları giderecek bir performans sergileyememiş, program sonrası yoğun eleştiriye maruz kalmıştı. Biden'ın adaylıktan çekilmesi gerektiği yönünde tartışmalar alevlenirken, Temsilciler Meclisi Üyesi Cumhuriyetçi Chip Roy, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in "Anayasa'nın 25. Ek Maddesi'ni" kullanarak Başkan Biden'ı görevden alma çağrısı yapması için tasarı hazırlığında olduğunu duyurmuştu.

İran’da cumhurbaşkanlığı seçimi için oy verme işlemi sona erdi

İran’da cumhurbaşkanlığı seçimi için oy verme işlemi sona erdi

İran’da Cumhurbaşkanlığı Seçimi için oy verme işlemi saat 24.00 itibarıyla sona erdi. Ülkede gece itibariyle sandıklardaki oylar sayılmaya başlanacak ve resmi sonuçlar ise yarın öğleden önce açıklanacak.

İran’da halk bugün 14’üncü dönem Cumhurbaşkanlığı seçimleri için sandık başına gitti. Ülke genelindeki seçim merkezlerinde kurulan 59 binden fazla sandıkta oy kullanıldı.

Ülkede sabah 08.00’da başlayan seçim için oy verme işlemi yerel saatle 24.00’da sona erdi. 61 milyon 452 bin 321 seçmenin bulunduğu İran'da sandıkların kapanmasının ardından Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “14’üncü dönem Cumhurbaşkanlığı seçimleri için oy verme süresi sona erdi ancak halen halkın içerisinde bulunduğu şubelerde oy verme işlemi devam ediyor ve bu kişilerinde oy verme işlemlerinin bitmesinin ardından oy sayımına başlanacak” ifadeleri kullanıldı.

RESMİ SONUÇLAR ÖĞLEDEN ÖNCE AÇIKLANACAK

Ülkede gece itibariyle sandıklardaki oylar sayılmaya başlanacak ve resmi sonuçlar ise yarın öğleden önce açıklanacak.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk olarak 18.00’de sona ereceği açıklanan oy verme işlemi önce 20.00’ye ardından 22.00’ye daha sonra da 24.00’e kadar uzatılmıştı.

14'üncü dönem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muhafazakar cepheden eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Said Celili, Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf ve eski İçişleri Bakanı Mustafa Purmuhammedi ile Reformist Cepheden Tebriz Milletvekili Mesut Pezeşkiyan tek aday olarak yarışıyor.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin 19 Mayıs'ta helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından 14’üncü dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 28 Haziran'da yapılması kararlaştırılmıştı.

İsrail ordusunun Gazze’de bombaladığı evde 2 Filistinli çocuk öldü

İsrail ordusunun Gazze'de bombaladığı evde 2 Filistinli çocuk öldü

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde bir evi hedef alması sonucu 2 çocuk hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı.

Gazze Sivil Savunma Biriminden yapılan açıklamada, İsrail savaş uçaklarının Gazze kentinin el-Yermuk bölgesinde "Ebu Hadra" ailesine ait bir evi hedef aldığı belirtildi. İsrail ordusunun hedef aldığı evde 2 Filistinli çocuğun cansız bedeni ile 5 yaralıya ulaşıldığı aktarıldı. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 37 bin 765 Filistinli öldü, 86 bin 429 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İspanya, Uluslararası Adalet Divanında İsrail’in soykırımla yargılandığı davaya müdahil oldu

İspanya, Uluslararası Adalet Divanında İsrail'in soykırımla yargılandığı davaya müdahil oldu

İspanya, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'e karşı "soykırım" suçlamasıyla açtığı davaya müdahil olma talebini resmileştirdi.

Hem Uluslararası Adalet Divanı'ndan hem de İspanya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamalarda, ​İspanya'nın, Güney Afrika'nın İsrail'e karşı başlattığı "Gazze Şeridi'ndeki Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinin Uygulanması" konulu davaya müdahil olmak için gerekli resmi talebi, UAD'ye bugün sunduğu bildirildi. Bakanlık açıklamasında, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi uyarınca ve mahkeme tüzüğünün 63. maddesi kullanılarak davaya müdahil olunduğu belirtildi. Açıklamada, halihazırda Kolombiya, Meksika, Filistin gibi diğer ülkelerin de bu davaya müdahil olduğu ve İrlanda, Belçika ile Şili'nin de müdahil olma niyetlerini açıkladıkları hatırlatıldı.

"AMAÇ BU SAVAŞI SONA ERDİRMEK" "1948 Sözleşmesine taraf bir devlet olmanın sorumluluğuyla, uluslararası hukuka ve UAD'nin çalışmalarına sıkı sıkıya bağlı olma bilinciyle İsrail'e karşı açılan soykırım davasına müdahil olunduğu" kaydedilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu: "İspanya, bu müdahaleyle Gazze ve Orta Doğu'da barışın geri dönüşüne katkıda bulunmayı amaçlıyor. Amaç, savaşı sona erdirmek ve Filistinliler ile İsraillilerin barış ve güvenlik içinde bir arada yaşamalarının ve bölgede istikrarın sağlanmasının tek garantisi olan iki devlet uygulamasını ilerletmeye başlamaktır." "İspanya, bu davaya müdahil olarak UAD'nin ülkemiz açısından da bağlayıcı olacak kararına uymayı taahhüt etmektedir." ifadesi kullanılan açıklamada, mahkemenin bu zamana kadar verdiği tedbir kararlarının uygulanmasını istedi.

Kenya’daki vergi zammı protestolarında 23 kişi polis kurşunuyla öldü

Kenya'daki vergi zammı protestolarında 23 kişi polis kurşunuyla öldü

Vergi zammını da içeren 2024 Finans Tasarısı'na karşı başlayan protestolarla sarsılan Kenya'da, polisin ateş açması sonucu 23 kişi hayatını kaybetti. Vurulan 30 kişi ise tedavi altında. Çoğunlukla gençlerin öncülük ettiği eylemleri bastırmak için ordu devreye sokuldu.

Kenya'da vergi zammı protestoları polisin ölümcül müdahalelerine sahne oldu. Eylemciler dün, vergi zammını da içeren 2024 Finans Tasarısı'na karşı çıkan göstericiler, planın kabul edildiği parlamentonun bazı bölümlerini ateşe verdi.
Başkent Nairobi'de polis dün eylemcilere ateş açtı, en az 23 kişi hayatını kaybetti. Kenya Tabipler Birliği, vurulan 30 kişinin de tedavi altında olduğunu açıkladı. Protestoları bastıramayan Devlet Başkanı William Ruto hükümeti, orduyu devreye soktu.
Ülke basınının gündemi protestolardı. Standard gazetesi birinci sayfadan "Ölümler, kargaşa" manşetini attı. Daily Nation da durumu "Kargaşa"  olarak tanımladı ve şöyle dedi: "Ülkenin temelleri kökünden sarsıldı."
Çoğunlukla gençlerin öncülük ettiği gösteriler geçen hafta barışçıl bir şekilde başladı ve binlerce gösterici başkent ve ülke genelinde vergi artışlarına karşı yürüdü. Ancak dün öğleden sonra, polislerin parlamentoyu basan protestoculara gerçek mermilerle ateş açmasıyla tansiyon yükseldi.
Saatler sonra Savunma Bakanı Aden Bare Duale, hükümetin ülkedeki "acil güvenlik durumuyla" mücadelede polise destek olmak üzere orduyu görevlendirdiğini açıkladı. Gece geç saatlerde düzenlediği basın brifinginde Devlet Başkanı Ruto, hükümetinin "şiddet ve anarşiye" karşı sert bir tavır alacağı uyarısında bulunarak bazı göstericileri "suçlular" olarak tanımladı.
Ruto, "Barışçıl protestocular gibi davranan suçluların halka, onların seçilmiş temsilcilerine ve anayasamız uyarınca kurulmuş kurumlara karşı terör estirmesi ve cezasız kalmayı beklemesi doğru değildir, hatta düşünülemez bile" ifadelerini kullandı.
AFP'nin bildirdiğine göre bu sabah parlamento çevresinde yoğun bir polis varlığı göze çarptı. Havada ise hala göz yaşartıcı gaz kokusu vardı.
Olaylar uluslararası toplumu alarma geçirirken, Beyaz Saray sükûnet çağrısında bulundu. Aralarında Kanada, Almanya ve İngiltere'nin de bulunduğu 10'dan fazla Batılı ülke "özellikle Kenya Parlamentosu'nun önünde yaşananlar karşısında şoke olduklarını" açıkladı.
Afrika Birliği komisyonu başkanı Moussa Faki Mahamat, can kayıplarından duyduğu "derin endişeyi" dile getirerek tüm paydaşları sükunete ve daha fazla şiddetten kaçınmaya çağırdı.
Muhalefetteki Azimio koalisyonuna başkanlık eden kıdemli muhalefet lideri Raila Odinga ise hükümeti "ülkenin çocuklarına kaba kuvvet uygulamakla" suçladı. Odinga, "Kenya, sırf çocuklar yiyecek, iş ve dinleyecek bir kulak istiyor diye çocuklarını öldürmeyi göze alamaz" dedi.
Doğu Afrika ülkesi Kenya'da, artan hayat pahalılığına ilişkin uzun süredir devam eden şikâyetler, geçen hafta milletvekillerinin 2024 finansman tasarısında önerilen vergi artışlarını tartışmaya başlamasıyla daha da arttı.
Ekmek alımlarını, araba sahipliğini, finansal ve mobil hizmetleri etkileyecek olan daha tartışmalı tekliflerden bazılarını geri çeken hükümet şimdi de akaryakıt fiyatlarını ve ihracat vergilerini arttırmayı planlıyor.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, NATO’nun yeni lideri oldu

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, NATO'nun yeni lideri oldu

NATO müttefı̇klerı̇, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'yı̇ bı̇r sonrakı̇ genel sekreter olarak seçtı̇. Stoltenberg, halefi Rutte'yı̇ "gerçek Transatlantı̇kçı̇, güçlü lı̇der ve uzlaşı kurucu" sözleriyle övdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı da Rutte'yi yeni görevi için tebrik etti.

NATO müttefı̇klerı̇, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'yı̇ yeni genel sekreter olarak seçtı̇.

Rutte, görevi 1 Ekim'de Jens Stoltenberg'den devralacak.

Rutte'nin atanması, görev için tek rakibi olan Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis'in geçen hafta yarışı bıraktığını açıklamasının ardından bugün resmileşti.

NATO'nun eski lideri Stoltenberg, halefi Rutte'yı̇ "gerçek Transatlantı̇kçı̇, güçlü lı̇der ve uzlaşı kurucu" sözleriyle övdü.

Görevi devralmayı sabırsızlıkla beklediğini söyleyen Rutte, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "NATO Genel Sekreteri olarak atanmak büyük bir onur" dedi ve ittifakın, kolektif güvenliğin temel taşı olduğunu, öyle kalacağını" belirtti.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı da tüm müttefiklerin onayıyla seçilen Rutte’yi tebrik etti. Açıklamada, "Bu vesileyle, göreve geldiği 2014 yılından bu yana sergilediği başarılı liderlik için Genel Sekreter Stoltenberg’e şükranlarımızı sunuyoruz" denildi.

ERDOĞAN'DAN TEBRİK TELEFONU

İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rutte ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve yeni görevinde başarılar dilediği bildirildi. Rutte de Erdoğan’a desteklerinden dolayı teşekkür etti.

Erdoğan, Rutte ile ABD'de görüşeceklerini söyledi. Washington'da 9-11 Temmuz'da NATO liderler zirvesi düzenlecek.

Türkiye nisan ayında, yeni liderlik için Rutte'yi desteklediğini ittifak üyelerine bildirmişti. 

Rutte, 26 Nisan'da İstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelmişti.

Rutte, burada yaptığı açıklamada, Türkiye'nin NATO'da çok önemli bir müttefik olduğunu ve ABD'nin ardından NATO bünyesindeki en büyük ikinci askeri gücü temsil ettiğini söylemişti.

Almanya, sosyal medyada terör içerikleri yayan ve beğenenleri sınır dışı edecek

Almanya, sosyal medyada terör içerikleri yayan ve beğenenleri sınır dışı edecek

Almanya'da hükümet, suç işleyen yabancıların sınır dışı edilme işlemlerini hızlandırıyor. Kabul edilen tasarıya göre ağır suç işleyenlerin yanında, sosyal medyada "terörizmi övücü içerik" hazırlayan ve yayanlar ile bu tür içeriği beğenenenler de suçlu sayılacak ve sınır dışı edilebilecek.

Almanya'da hükümet, suç işleyen yabancıların sınır dışı edilme işlemlerini hızlandırmaya yönelik hazırlanan yasa tasarısını kabul etti.

Tasarıyı hazırlayan İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yaptığı açıklamada, internet üzerinden işlenen nefret suçlarına karşı sert önlemler aldıklarını belirterek, "Alman vatandaşı olmayan ve burada terör eylemlerini yücelten herkes sınır dışı edilebilmelidir" dedi.

Buna göre, ağır suç işleyenlerin yanında, sosyal medyada terörizmi övücü içerik hazırlayan ve yayanlar ile bu tür içeriği "beğenerek" işaretleyenler de suçlu sayılacak ve sınır dışı edilebilecek. Terör suçlarına göz yuman, hoş gören ya da yücelten yabancılar daha kolay sınır dışı edilebilecek. Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck,  "terörizmi alkışlayarak ve eylemlerini kutlayarak liberal temel düzenle alay eden herkesin kalma hakkını kaybedeceğini" vurgulayarak, "Bu nedenle oturum hakkı şimdi buna göre değiştiriliyor" diye konuştu.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 31 Mayıs'ta Mannheim'da bir polis memurunun öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamada, sınır dışı düzenlemesinin değiştirileceği mesajını vermişti.